TÜRK EDEBİYATINA YENİBİR SOLUK - Ana Sayfa

Ana Sayfa
=> BİLGİSAYARIN YAVAŞLAMA NEDENLERİ
=> VİRÜSLERLE İLGİLİ TERİMLER
=> ASP İLE İLGİLİ KOD ÇALIŞMALARI
İletişim
Ziyaretçi defteri
GAZETELER



 

 

BEKLENEN KURTARICI
 
 
 BY:CENGİZ
TÜRKOĞLU
   
DOĞUMU   1979
 
Soğuk bir kış akşamı idi. Dışarıda lapa lapa kar yağarken evde bir heyecan yaşanmaktaydı. Bu zamanın beklediği zulmü ortadan kaldıracak, mazlumun koruyucusu; zalimin düşmanı olacak bir cengaverin doğum heyecanı yaşanıyordu. Tatlı bir telaşın arasında ebenin sesi ve anne adayının sesi haricinde başka bir ses duymak neredeyse imkânsızdı.
Saat 21.30 civarı doğum gerçekleştiğinde herkes kız mı erkek mi diye birbirine soruyordu kapının arkasında… Ebenin “erkek” demesiyle fısıltılar yerini sevinç çığlıklarına bıraktı.
Ebe bebeği eline aldığında bir şey dikkatini çekmişti: Bebeğin sırtında iki kürek kemiğinin arasında bulunan işaretti… Hemen bebeğin herkese gösterilmemesini tembihledi. Hiç kimse ebenin bu sözlerine anlam veremedi. Ebe hakkında olumsuz sözler etmeye başladılar… Oysa ebe Allah-ü Teali ’nın yeryüzünde gizlediği sevdiği bir kuldu. Ev halkının bilmediği bazı konuları ebe çok iyi biliyordu.
Sabah olduğunda bebeğe isim koyma telaşı başladı. Anne ve baba cocuklarına “Murat” ismini düşünürken dede torunu için başka bir isim düşünüyordu. Perşembeyi cumaya bağlayan gece bebeğe “Mustafa” ismi konuldu.
Ailenin yeni üyesi evin neşe kaynağı idi. 3ay geçtikten sonra ciddi bir rahatsızlık geçirdi. Hep ağlıyor ağlıyor evi hüzne boğuyordu. Tıpta bu konuda çaresiz kaldı. Cahil olan nine koca karı ilaçlarına başvuruyor ama bir netice alamıyordu. Baba Abdullah Bey tam 5 kilo vermişti. Oysa İslam’dan bi haber yaşayan aile İslam” da olan “akika” konusunu bilmiyorlar devayı başka kapıda arıyorlardı. Onlara anlatılan İslam sadece namazını kıl, orucunu tut, zekâtını ver… Diğer konular bahsedildiğinde “biz atamızdan görmedik ki.” Deyip geçiştiriyorlardı. Oysa sevgi ve hoşgörü dini olan İslam sosyal konularda da insanlığa ışık tutuyor ,yol gösteriyordu.
Zaten müşriklerde İslam yayılmaya başlarken “biz atamızdan böyle gördük “ deyip kendince kendilerini haklı görüyorlardı. Bu zamanda da Müslümanlar da aynı hataya düşüp yanılıyorlar.Allah-ü Teala’ nın indirdiği İslam’ı değil kafalarında şekillendirdikleri dini yaşamayı tercih ediyorlardı. Çünkü Hak ile batılı kendilerine anlatacak beklenen kurtarıcı yeni dünyaya gelmişti.Etrafta cer hocalar cirit atıyorlar;dini bilgileri olmayan insanları sapık din dışı fikirleriyle beyinlerini yıkıyorlar,ülkede mezhepler savaşının çıkmasına zemin hazırlıyorlardı. İşte böyle bir zamanda dünyaya geldi beklenen kurtarıcı.
                            ************************
Abdullah Bey, kardeşleri Sadullah, Hayrullah, Nurullah ile birlikte konfeksiyon işine girmişlerdi. Hesap işleriyle Hayrullah Bey ilgileniyor, diğerleri işçi gibi kendi işlerinde çalışıyorlardı.
Abdullah Bey’le Sadullah Bey’ in kişilikleri tam oturmamış, kendilerine öz güveni olmayan, kimseye karşı kötülük beslemeyen biri olmalarına karşın kardeşleri Hayrullah ile Nurullah, kendine öz güveni olan, kurnaz, egoist, sadece kendi menfaatlerini düşünen birileriydi.Zaten babaları Necmettin Bey çalışmayı sevmeyen, kahvehane köşelerinden kalkmayan biriydi. Böyle bir babanın çocukları küçük yaşta ticarete atılmış, kısa sürede kendi işlerinin sahibi olmuşlardı.
1980 USA; 19OCAK
 
Temsilciler Meclisi’nde3 önemli tasarı vardı.Karşısındaki otelde ise petrol ve silah baronları toplanmak üzere birer birer gelmeye başladılar. Bu baronlar çok gizli bir cemiyetin üyeleri idiler. Basından gizli yapılan bu toplantılar da gelecek yıl hangi ülkede kimin devlet başkanı olacağı, hangi ülkelerin sınırlarının değişeceği konuşuluyor bir kararlar alınıyordu. Diğer masonik örgütler bu cemiyetten emir almadan hareket edemezler, burada alınan kararları uygulamakla görevlendirilirlerdi.
Magingaw Ağır Sanayi C. ,Questiquan C. , Valentian C. , Cannedyy C. , silah şirketleri otele ilk gelenlerdi. Daha sonra ise ünlü petrol şirketleri Santos Petrol C. , Trilium Petrol C. , Cannovaro Petrol C. Geldi. İnşaat sektörlerinin iki devi Las Vegas C. , ve Abora C . geldi. Her zaman olduğu gibi ilaç sanayinin 3 devi Cussh C. , Senvend C . Wenty C. En son gelen şirket oldu. Bu sirketlerin bazılarında eskiden CEO olarak görev yapan Savunma Bakanı Silvister Brown da toplantılara katılan cemiyette ağırlığı olan alınan kararları uygulayan diğer masonik örgütlerden sorumlu olan bir isimdi.
Sam Magingaw, açılış konuşmasını kırmızı şarabını yudumladıktan sonra yapmaya başladı. “sevgili kardeşlerim hepiniz hoşgeldiniz toplantıyı başlatıyorum” diyerek konuşmaya başladı.
Albert Valentian:
-Turkiye ‘de işler planladığımız gibi gidiyor efendim böyle giderse yakında darbe olur. Bu karışıklıktan 250.000.000$ kazandık.
Franky Senvend:
-Türkler zeki bir millet. Bu olayın üstesinden gelirler.Kesin yakında paraya ihtiyaçları olacak. Kredi verecek miyiz.?
Sabestian Santos:
-Dünya Bankası aracılı ile kredi vereceğiz ama ağır şartlar sürmeyeceğiz. 10 yıl sonra ödeme planı ile vereceğiz.
Leonarda Trilium:
-Türkleri kendimize düşman olmasına fırsat vermemeliyiz. Tüm Müslümanları toplayıp başımıza ilerde iş açabilirler. Bu arada Irak’ta durumlar biraz karışık . İran’ın üzerine saldırması için biraz çaba sarfetmemiz gerekebilir.
Silvister Brown:
-Irak Devlet Başkanı bizim adamımız. Ben gerekli mesajı aracılarla iletirim. Sizler İran’ın tuzağımıza düşmesi için gerekenleri yapın.
Leonarda Trilium:
-Türkiye daha önemli bizim için .Ağırlığı Türkiye üzerine versek. 7yıl İran ile Irak zaten savaştılar. İki ülke tekrar savaşmayı göze alamaz. En iyisi Kuveyt’i Irak’tan ayırmak. Böylece Irak , Kuveyt’e saldırır.ABD , Kuveyt’i korumak amacıyla ortadoğu’ya girer. Hem petrole konmuş oluruz hem de yeni silahlarımızı Müslümanların üzerinde denemiş oluruz.
Silverter Brown tüm dünyanın bildiği meşhur kahkahasını attı. Ardından diğerleri de…….
 
 
 
 
 
Jack Abora:
-ABD , önce Irak, İran, Suriye ve Türkiye ‘ye saldıracak. Irak zaten yavaş yavaş ısınmaya başladı. Daha sonra Suriye veya İran.En son Türkiye ele geçirilecek. ABD bunu muhakkak başarmak zorunda…
Trilium:
-Vietnam’ı çabuk unuttun yaa
“Bana bunu hatırlatma uykularım kaçıyor..Her neyse konuyu dağıtmayalım.ABD’ de Gush ailesi bizim emirlerimizi harfiyen uygulayabilir.Kafaları da fazla çalışmaz.Sözümüzden dışarı çıkmazlar ve ayrıca makam sevdası onlar…”
Abora:
-Kırk yıl düşünsem bu hiç aklıma gelmezdi. Çok doğru bir seçim.Arada bir seçimde başka bir adayı getiririz ülkenin başına.millet uyanmasın.
 
Sam Magingaw:
-Gush ailesiyle Türkiye’ye saldırmak intihardır. Gush ailesi Türklerin zekasıyla baş edemez.2010’dan erken bu saldırı olamaz. Sadece uygun zemini hazırlamak gerekir.K.ırak’ ta şerefini paraya satacaklar çok, onları kukla niyetine kullanır sonrada kaderlerine terk ederiz….Elimde kalan eski silahları satıp hem para kazanmış olurum.
Senvend:
-Şunu unutmayalım tarihten ders çıkarmak gerekir . Atalarımız savaş meydanında Türkleri yenememiş. Piyonlarımız nasıl yensin ki…
Bir sessizlik oldu bir an için. Sessizliği bozan Sam’ ın öksürüğü oldu.
Santos:
-Şunu unutmayalım, savaşları biz başlatır kimin galip geleceğini biz karar veririz.Tarihi biz yazarız. Böyle gelmiş böyle de gidecek.Bu arada şu an çok önemli 3 tasarı görüşülüyor. Bu tasarı geçmemeli…
Dedikleri gibi tasarı reddedildi. Ama gizli cemiyetin toplantısı hala devam etmekteydi.Finans, silah,uyuşturucu ve fuhuş konuları gecenin ilerleyen saatlerinde de konuşuldu. Tayvan geleceğin fuhuş merkezi olması ve Martin Daros’ un finans sektörünü yönetmesi kararı alındı.
            *************************
 
Burası dışarıdan normal otel gibi görünüyordu. Oysa dünyayı yöneten küresel güçlerin dünyadaki toplantı yerlerinden biriydi. Burada her zaman toplanmazlardı. Toplanmalarının sebebi hemen yakınlarındaki Temsilciler Meclisi’ nde görüşülen tasarı için burada toplanmışlardı. Temsilciler Meclisi’ nin 3/1’i Kurukafa ve Kemikler üyesi olması sayesinde etkileri büyüktü. Ülkenin seçkin ulusal gazeteleri kendi tekelleri altında idi. Kendilerinden habersiz hiçbir haber manşetten verilmezdi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
RUSYA 23 OCAK 1080
Rusya İstihbarat servisi’nde bir telaş vardı. Amerika’daki ajan çok önemli bir mesaj yollamıştı. Rusya’nın iç huzurunu bozacak bir terör saldırısının haberiydi bu. Bazı güçler Rusya’nın güçlenmesini istemiyordu. Rusya’nın nükleer gücünden çekinen odaklar soğuk savaşı bazen kurallarının dışına çıkarak oynuyorlardı.
Rusya ‘da ekonomi ise günden güne kötüye gidiyordu. İktidar şatafat içinde yaşarken millet sefalet yoksulluk içinde ;adeta idamını bekleyen mahkum misali yaşıyordu.Ülkede fuhuş artmış nerede ise 12 yaşına kadar düşmüştü. Sokaklar hep babasız cocuklarla doluydu. Sosyal bir çöküntü ülkenin her yerini bir veba gibi kaplamıştı. Ama güçlü olan tek kurum Rus ordusuydu. Çin ordusundan sonra en kalabalık orduya sahip idiler.Avrupa bu ordudan çekiniyor, satın aldıkları rus gazeteciler vasıtasıyla ordudaki yolsuzlukları araştırıyorlardı. Açıkçası gazetecilere pek güvenmiyorlardı. İkili oynayanlara pek güvenmek akıl karı değildi çünkü.
Saat 15.30
Moskova’nın yakınlarında bir bombalı saldırı haberi yayıldı. Çok geçmeden Rus özel birlikleri olay yerine intikal ettiler. Durum tahminlerinden daha kötüydü. Haber ülkede adeta şok etkisi yarattı. 75 den fazla ceset vardı. Daha fazla ölü olması kaçınılmazdı. Rusya hazırlıksız yakalanmıştı bu kez. Rus istihbarat uzmanlarının akıllarındaki tek soru bu olayın arkasında kim yada kimler var ?
SSCB ‘nin ana yönetim merkezine Rusya deniliyordu. Çünkü ülkeyi Ruslar yönetiyordu. Acaba bu saldırının arkasındaki şer güçlerin ülkenin dağılması için oynadıkları oyunun bir parçasımıydı bu saldırı… Bunu en iyi zaman gösterecekti.SSCB, ABD ile birlikte dünyanın iki kutbunu oluşturuyor, dünyanın dengesini sağlıyordu. Avrupa’nın kendilerini tehlike olarak görmesi nedeniyle ABD biraz daha şanslı oluyordu. Zira ABD, NATO’ yu istediği gibi kullanıyor istediği kararların çıkması için sahte raporlar düzenliyordu.
Rus Dışişleri Bakanlığı’nda soğuk bir hava hakimdi. Türk haberalma teşkilatından yardım alınması ve bu olayın aydınlatılması için bir toplantı vardı. Türklerden yardım alınması kararı çalışanların bazılarında tedirginliğe yol açarken bazıları iyimser bakıyordu. Çünkü Türkler dosta güven veren düşmana korku salan cengaver bir milletti. SSCB, Türkiye’ye saldırmayı hiç düşünmemişti. Akıllardaki tek soru bu saldırının Afganistan işgali ile bağlantısı var mıydı?Bunu sorunun cevabını en iyi zaman verecekti.
Türkiye’de durum hiç parlak değildi.Ülkede anarşi artmış ‘gençlik sağ-sol kavgaları yüzünden birbirini vuruyordu. Ülke günden güne kaosa sürükleniyordu.Böyle bir zamanda iç sorunlarını halledemeyen bir ülkeden yani Türkiye’den SSCB yardım talebinde bulunmuştu.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
SSCB 25 OCAK 1980
Rus İstihbarat Teşkilatı başkanı Pyotr Yegorana,sinirli bir şekilde odasına girerken:
-Bana hemen İvan İvanovna’yı bulun.
5 dakika sonra İvan daireye gelmişti. Mesai arkadaşları hemen kendisinin başkanın aradığını hemen uğraması gerektiğini bildirince:
“Bensiz bir sorunu çözemez ki “ deyip başkanın yanına uğradı.
-Başkanım beni emretmişsiniz.
-Türkiye’den beklediğimiz misafir gelecek . Sen ve Olga Andreyiç bu konuda gelenlerle ilgilenecek siniz
-Türklerden yardım almayı gururuma yediremiyorum .Bizden nesi üstün bu Türklerin?
-Emirler tartışılmaz İvan.Gerekli bilgiler bu dosyada.2saat sonra havaalanında hazır ol bekle
-Emredersiniz.Başka bir emriniz yoksa ben çıkıyorum
-Başarılar dilerim.
İvan koyu bir rus milliyetçisiydi.Başka bir ülkeden yardım almayı bir türlü hazmedemiyordu.Sinirli olduğu zaman mavi gözlerinden adeta alevler çıkıyordu.Dairede geleceğin başkanı olacağı söylentileri kulağına kadar gelmiş ama kendisi mütevazi kişiliğini bozmamıştı.Dalgın bir şekilde dairenin kapısından çıkacakken “Beni almayacak mısın İvan” diye ses duydu. Seslenen Olga’dan başka biri olamazdı.
Olga Andreyiç, 3yıldır İvan ile birlikte çalışıyordu.İkisi de zıt karakterde insan olmalarına karşın birbirlerinin kalplerini bu güne kadar kırmamışlardı.Aralarında duygusal bir bağ yoktu.Çünkü İvan evli bir erkek olduğundan ona karşı hep mesafeli durdu.Çünkü adının evli biriyle yan yana anılmasından hoşnutluk duymayacak bir yapıya sahipti.
Yarım saat sonra havaalanına vardılar.İvan :
-Uçağın gelmesine daha var. Sana bir yemek ısmarlayayım
-Misafirlerimiz gelince beraber yeriz.Bilirsin Türkler misafirperverdir.Onlara karşı bizimde misafirperver olmamız lazım
Aralarında bir sessizlik oldu.Olga başını önüne eğerken İvan:
-Bana karşı neden son zamanlarda soğuksun?
-Biz Ruslar soğuk bir milletiz ne çabuk unuttun İvan
-Ama biz diğer uluslara karşı soğuk davranırız.
-Bu konuyu kapatalım.Burası yeri değil İvan.
45 dakika bekledikten sonra bekledikleri uçağın iniş yaptığı anonsu duyuldu. İlk hareket eden Olga oldu.”benim lavaboya gitmem lazım “deyip İvan’ ın yanından ayrıldı.10 dakika sonra Olga’nın yanında birini görünce gözlerine inanamadı.Yanında duran erke hiçte Rus’a benzemiyordu.
“İvan beklediğimiz misafirimiz geldi.Sizi tanıştırayım. Cengiz Bey ,Türkiye’den beklediğimiz misafirimiz.”
“Ben İvan İvanovna.Olga Hanım’ın iş arkadaşıyım.Sizinle tanıştığıma memnun oldum.Yolculuğunuz nasıl geçti?”
“Bende memnun oldum.Gayet iyi geçti.Şimdi ilk olarak nereye gideceğiz?”
“Önce bir yere oturup yemek yiyelim. Sizde yolculuk yaptınız. Tanıdığım bir kebabçı var.Sonrada teşkilata uğrarız.Sizin için uygun mu Cengiz Bey?” dedi Olga…
İvan ,Olga’nın bu tutumunu beğenmedi.Beklenmedik misafiri bir an için kıskandı.
 
 
                                        *********************
 
 Teşkilata girdiklerinde diğer ajanlarda bir garipseme oldu. Çünkü daha fazla Türk ajanı geleceğini umuyorlardı.
Oysa Cengiz Erdemir, altı lisan bilen,kriptoloji alanında ve bilgisayar yazılım konusunda tam bir uzmandı. Terör konusunda ve uluslar arası ilişkiler konusunda Türkiye’ nin yetiştirdiği ender insanlardan biriydi.SSCB’ye ilk gelişi değildi.Daha önce de gizli bir görev için gelmişti.Ama bu sefer yalnızdı.Kendisine verilen görevi başarı ile tamamlayıp ülkesine dönmeyi amaçlıyordu.
Sessizliği bozan Olga oldu.”Başkanımız sizi bekliyor. Koridorun solundaki ilk oda.Biz sonra yanınıza geleceğiz.Başkanımız sizinle özel konuşmak istiyor.”Cengiz Bey başkanın odasına girdiğinde gözlerine inanamadı.Bir bayan Rus ajanı kıyafetini düzeltiyordu.Başkanın da gömleğinin yakası açıktı.Biraz daha erken girseydi belki de uygunsuz bir durumla karşılaşabilirdi.
“Hoş geldiniz.Ben Pyotr Yegorana” dedi kısık bir sesle
“Hoş bulduk.Ben Cengiz Erdemir.Tanıştığıma memnun oldum.”
“Size ne ikram edebilirim?Ne içersiniz?”
“Kuşburnu çayı varsa alayım”
Rus ajan odadan çıkarken “ben siparişleri söylerim sayın başkanım” dedi şuh bir gülüş atarak….
Başkan ile Cengiz Erdemir Moskova yakınlarında yapılan bombalı saldırı için komple teorileri üretiyorlardı.Cengiz Bey “ Bana bir telefon hattı birde sessiz kalabileceğim bir ortam ayarlarsanız sevinirim.Otopsi sonuçlarını görebilir miyim?” dedi…
Bu sırada odaya Olga girdi.”Sayın başkanım otopsi sonuçlarında ilginç bilgi elde ettik .Ölenlerden biri istihbarattan kovulan Pugaçov Kuzmiç ‘in dayısı efendim”
“Kuzmiç mi ?” diye mırıldandı Cengiz. “Son altı aydır ortalıkta görünmüyordu.İsrail ile tarım konusunda ticari ilişkileri var.Ticarette adından başarı ile söz ediliyor”
“Siz bunları nerden biliyorsunuz?” diye sordu Olga.
“Olga Hanım, Cengiz Bey’ e sessiz bir ortam ve güvenli bir telefon hattı tahsis edebilir misin? Her konuda kendisine yardımcı olmanızı istiyorum” dedi başkan.
“Emredersiniz sayın başkanım. Bu konuda en ufak şüpheniz olmasın. İzin verirseniz Cengiz Bey’ e çalışacağı ve kalacağı yeri göstermek istiyorum.Çünkü kaybedecek zamanımız yok “deyip ayağa kalktı.
“Çalışmalarınızda başarılar dilerim sizlere. Her türlü gelişmeden beni haberdar edin.Şimdi çıkabilirsiniz”
 
 
 
 
 
 
AFGANİSTAN 25 OCAK
 
SSCB içte saldırının kim yada kimler tarafından yapıldığını araştırırken dıştada işgal ettiği Afganistan’da durumlar hiç iyiye gitmiyordu.kendilerinin adamı olan Babrak Karmal içerde tam otoriteyi kuramıyordu. Ara ara Afgan mücahitlerle sıcak temas oluyordu. Bu arada Rus kökenli askerlerde masum halka direnişçilere destek verdikleri bahanesini uydurarak işkenceler ediyorlardı. Bu tutumda iç huzuru bozuyordu.
Bir SSCB ‘ ne bağlı bir tim asker dağdan çatışmadan dönmüş kabil sokaklarında devriye atıyordu. Bu arada askerleri gören Afgan kadınları hızla evlerine girip saklanmaya çalışıyorlardı. Çünkü Afgan kadınlarına çocuk ,yaşlı demenden bir insanın yapmayacağı akla gelmeyecek türlü işkenceler yapıyorlardı.Tecavüz etmek ise en hafif olanıydı.Bu güne kadar 350den fazla kadın namuslarını korumak için ya evlerinden atlamışlar yada bıçakla intihar etmişti.Bir Rus askeri “ben acıktım komutanım.Kaç aydır eşlerimizden ayrıyız.Dayanacak gücümüzde kalmadı.Bir eve girelim” deyince diğer askerler sevinç naraları atmaya başladılar.10 metre uzakta sapa yerde kalan bir evi gözlerine kestirdiler.Eve baskın düzenleyip içeri girdiler.İçerde 70 yaşlarında iki karı koca ve 14 ve 16 yaşlarında iki kızları vardı.”biz açız hemen yemek getirin” diye gürledi komutan.Tabi diğer askerlerin amacı başkaydı.Hepsinin aklında küçük kız çocukları vardı.Bir ara erlerden biri “su getirin hemen” deyince kızlardan ufak olan mutfağa koştu su getirmek için.Anne baba kötü bir şey olmaması için dua etmeye başlayınca erlerden biri “ne mırıldanıyorsunuz kesin konuşmayı sizi elimizden kim kurtaracak ” deyip tüfeğin dipçiği ile ihtiyarlara vurmaya başladı. Mutfaktan gelen küçük kız anne ve babasını öyle görünce elindeki su kabı yere düştü. Askerler bu duruma daha da hiddetlendiler. Genç kızlara anne ve babasının gözleri önünde aç aslan nasıl ceylana saldırırsa askerlerde vahşice saldırdılar.Anne ve babanın yaşlı kalbi daha fazla dayamadı bu duruma. Rus askerleri kızlardan birini ayaklarından tavana asmış diğer kızla ikisinin boyunlarına iple bağlamışlar birbirlerini elleriyle tutuyorlardı. Ellerini biri bıraksa boyunlarına bağlı ip yüzünden ikisi de ölecekti.
O sırada Afgan mücahitleri eve baskın düzenleme planları yapıyorlardı.8 kişilik bir Afgan grubu kelime-i şahadet getirip içeri girdiler.Rus timi ölü ele geçirildi. 2 Afgan mücahit şehit oldu. Küçük kızlarda ölmüştü.Dayanamamıştı küçük bedenleri yaşadıklarına…
 
 
 
 
 
 
 
MOSKOVA30 OCAK 1980
 
Cengiz Bey oteline doğru yola cıktı. Oteline odasına girer girmez kendisini yatağa doğru attı elbiselerini çıkarmadan....
Bir anda “evlat kalk gitmelisin buradan memleketine dönmelisin “sesiyle uyandı.
         Gözlerini açtığında başında yaşıtında biri elinde klasörle dikiliyordu...
         “Evlat korkma seni öldürecekler hemen git bu ülkeden bu klasörü Sultan Ahmet Camii’ inde cuma namazından sonra yanına biri gelecek ona teslim edeceksin....”dedi.
         Cengiz Bey klasörü alırken işaret parmağın orta parmaktan uzun olduğunu gördü...Tam soru soracakken akranı sus işareti yaptı..
         Cengiz Bey hazırlanıp otelinden 1km kadar uzaklaşmışken bir patlama sesi duyuldu moskova sokaklarında...
         Bu patlama kaldığı otelinden geliyordu...Aklında ise kim benim hayatımı kurtardı sorusuna hala cevap bulamıyordu....neden ben diye sordu birkaç kez kendine....
         Araba ara sokaklara girince önü 5 kişilik bir tim tarafından kesildi… Cengiz Bey’e doğru yönelmeye başladılar…. Cengiz Bey’in o an aklına babaannesinin okuduğu dua gelmişti.Dua daha biter bitmez beyaz elbiseli , yeşil sarıklı biri görüldü…
         Cia tarafından yollanan bu ekip Cengiz bey’i sorgulayıp daha sonra öldürmeyi planlamışlardı… Ama hesaba katmamışlardı bu yeşil sarıklıyı… kim olabilirdi bu…Biri hemen atıldı silahını alıp ama yere serilmesi ekip arkadaşları tarafından beklenmiyordu…yeşil sarıklı hepsini kılıçtan geçirmiş, Cengiz bey bu durumu şaşkınlıkla izliyordu… yeşil sarıklı kendisine doğru yöneldiğini görünce şaşkınlığı yüzünden okunuyordu:
         ___kimsin sen? Hayatımı neden kurtardın?
         ___Ben gökyüzünde bulunan bir meleğim.Okuduğun dua ism-i azamdı…İsmi azam ile yapılan duaları Allah (c.c.) kabul eder,reddetmez….Allah sen yardım isteyince seni kurtarmak için yeryüzüne indim… benden korkma , emaneti koru … Ehil olmayana öğretme… Bu yaşadıklarını kimseye bahsetme . Şimdi yanıma gel elimi tut….
         Cengiz Bey gözlerini açtığında kendini Ayasofya da buldu.”elhamdülillah” dedi.Biraz daha dikkatli baktığında Ayasofya’nın içinde yalnız olmadığını anladı:
         ___Uzakta durma evlat katılmak ister misin?
         Kutbu Aktab ve diğer kutuplar o akşam Ayasofya ‘da toplanmışlardı… Cengiz Bey’e kutbu aktabın sağındaki kutup kalkmış bu yere oturması için bu yere oturması işaret edilmişti…        
         ___Yanıma oturmaz mısın Cengiz kardeş… 
         Cengiz bir an duraksadı. “bu kişi kim? adımı nerden biliyor” diye içinden geçirdi…Kendisine açılan yere oturdu…
         Halka tamamlanmıştı.”Lâ ilahe illallah” zikri okunmaya başlandı. Bir süre sonra mana aleminde seyre başladılar.
                   ****************************************
 
         Ali Paşa, Moskova’ dan beklediği telefon görüşmesinden sonra yaverini çağırdı.
         ____Bana Batı Gelincik ile bir görüşme ayarlayın
         ____Emredersiniz paşam…
Ali Paşa Türkiye’ de gizli bir cemiyetin reisi konumundaydı… Darbe planları yapıyordu… Devleti ele geçirmek…33. mason olan başbakan Osman Bakır rolünü çok iyi uyguluyordu… Böyle giderse istedikleri hedefe varacaklardı…Ama dikkatli olmalıydı.En ufak bir hata işlerin ters gitmesine neden olabilirdi.Sol gruplara silah dağıtma işini ve eylem işlerini yürüten Batı Bey’e silah verip bazı gazetecileri öldürtüp ortalığı savaş alanına dönüşmesini keyifle seyredeceklerdi.Batı Bey terörist başı Feyzullah Gölalan ile irtibat kuruyor onlara nerelerde eylem yapacağı yönde krokiler verip gerekli lojistik hizmeti veriyordu.Feyzullah Gölalan’ ın bayan gerillalara tecevüz etmesi sonra da suçunu örtmek için onları ajan suçlamasıyla öldürmesini hoş karşılamıyordu. Bu durum planlarını bozabilirdi.Batı ile kulağını çekmek gerekliydi.En son Lübnan asıllı bir kıza yaptıklarını sağır sultan bile duymuş Avrupa’daki ortaklarını çileden çıkarmıştı.Feyzullah aslen Ermeni idi.Ermeni vatandaşların bu topraklara yerleşmesi için Kürtleri çoluk çocuk demeden öldürüyordu.Yandaş aşiretleri de bağımsızlık masalları ile çok da güzel uyutuyorlardı.Buralardan Kürtleri göçe zorlayıp ve toprak fiyatların düşmesi ile buralara Yahudi ve Ermeni vatandaşların yerleşmeleri için gerekli zeminin oluşması için uçkuruna düşkün Feyzullah’ı çok ta güzel kullanıyorlardı.
         *******************************************
         1ŞUBAT 1979 FRANSA, GÜLLER TOPLANIYOR
 
         Paris’te akşamüstü Gül ve Haç Cemiyeti’ne mensup üyeler locaya birer birer geliyorlardı. Gül ve Haç Cemiyeti Fransa’da çok etkin idiler. Devletin önemli konumları kendilerinin adamları vardı. Bu akşam toplanmalarının sebebi İran halkının geleceği idi. Humeyni yarın memleketine dönecekti. Destek verip vermemek için bu akşam locada toplantıya çağrılmışlardı. Petrol bakımından İran’ın desteklenmesi kararı verildi. Bir yandan da İsrail’in bir Müslümanlara saldırması ve genişleme siyaseti için bir düşman yaratılması gerekiyordu. Bunun için İran biçilmiş kaftandı. Zaten Fransız istihbarat tarafından İran’a gönderilen dini lider istedikleri özelliklere sahip bir kişiliğe sahipti. Fransa’da kaldığı süre boyunca beyin yıkama programından geçirilmişti. İran’da otoriter boşluğunu doldurmak üzere bu akşam yola çıkacaktı…Suriye,Irak,Arabistan kendi kontrollerindeydi.Adeta paraya secde edercesine tapan,milletini hiç düşünmeyen,petrol sayesinde şatafat içinde yaşayan, İslam düşmanları tarafından empoze edilen dini yaşayan yöneticiler sayesinde servetlerine servet katıyorlardı.Dünyayı örümcek ağı gibi sarmıştı bu cemiyet.Cemiyetin bazı üyeleri de CFR ve Bildenberg toplantılarına katılıyorlardı.Dünyada ne kadar illegal örgüt varsa hepsi de bir aileye hizmet ediyordu.Bu aile Kennedy’ ide emre itaatsizlikten dolayı şüpheli bir suikast ile ortadan kaldırmıştı bu aile… Bu aileden icazet almayan bir liderin ülkesini yönetmesine izin verilmezdi… Gece de alınan önemli kararlardan biri de Pakistan eski başbakanlardan ülkesinde ağırlığı olan, halkı tarafından sevilen birinin ölüm kararının çıkması oldu… Bir de Türkiye ile ilgili bazı kararlar alındı. 33. dereceden Mason olan Osman Bakır’ın kulağı çekilmesi kararı alındı. Bir masonun ülkesine hâkimiyet kuramaması affedilmez bir hataydı çünkü... CFR henüz Türkiye’ yi gözden çıkarmadı. Türkiye’de kurduğu illegal örgüt sayesinde iyi para kazanıyorlardı. Sağ-sol kavgası ile ülkenin ilerlememesi ve 50 yıl geriye gitmesi kararı aldığı toplantıda okundu.İngiltere’de ise yapılacak seçimlerin sonucu Margaret Thatcher’in ilk kadın başbakan olması kararı alındı.ABD’de yapılacak seçimlerde de Ronald Reagan’ın başkan olması kararına 2 üye itiraz etse de sonuç değişmedi.Ayrıca bir virüs geliştirilip Afrika’da denemesi ve insan sayısının azaltılması kararı alınması için CFR’ li üyeler baskı yapmıştı.
 
 
 
 
         1EYLÜL 1980, BEYAZSARAY
 
         “Sayın Bakanım” diyerek hızla oval ofise girdi CİA başkanı…
         __ Ne oldu ?
         __Türkiye istediğimiz gibi karışıyor ama Ruslarda nüfüs etmek istiyorlar…
         __Bizim çocuklar sakin olsunlar… Kendilerini şimdilik açığa vermesinler…Birde ilerde yeni başkan İspanya’nın kulağını çekerse iyi olur. Bana sadık bir komutan var içerde… Onu kullanacağız….Uygun bir zaman da Atatürk’ ün evini Yunanlılar bomba atmış haberini bizim çocuklar gazetede manşet yapsınlar.Ortalık karışınca da balans ayarı yapsınlar… Kesenin ağzını iyice açın… Çünkü ilerde verdiğimizi mislisiyle alacağız.Türkler tarih sahnesinde aktif olmamalılar.Yoksa kimse onları durduramaz…
         __Efendim…Afrikadaki organ ticaretinden Fransa’nın haberi olmuş.
         __Devletin imkanlarını kullanarak bu işte çok para kazandık.Sende biliyorsun ki bir çok illegal faliyetler için bu kaynak önemli. Ben gerekeni yaparım.Şimdi çıkabilirsin.
                          ***************************
         Saat 21.30
         Kız Kulesi…Türk devletinin gerçek sahipleri ülkedeki karışıklık için toplanma kararı almışlardı…
         16 aile birer birer geldiler. Ailenin en yaşlı üyesi İlker Bey:
         __ABD Atatürk’ün evini bombalayacak.Eğer bu gerçekleşirse kaos çıkar.Ortalık iyice karışır.Bu arada darbe için düğmeye basılmış. Bekleyeceğiz… Kimler Amerikancı, kim Rus taraftarı kim vatan sevdası göreceğiz…
         __Ne zaman ülke bir adım ileri gidince hemen önünü kesiyorlar. Elimiz kolumuz bağlı mı oturacağız.
         Şevket Bey’in bu çıkışı bir ara gerginliye neden oldu.Araya giren Sedat Bey:
         __Devletler duygu ile değil akıl ve mantık ile yönetilir.Ben bombalama olayına müdahale ederim.Biz Turgay Özsoy kartını koyacağız .Bu arada Güller ve Bildenberg teki adamım üye listesini verdi bana….İlerde Vatikanı bir Müslüman yönetecek.Hıristiyan aleminin ruhani lideri bir Müslüman olacak.Bizde boş durmuyoruz yani…
         __Ülkemizdeki önemli konumlarda onların adamı var ama
         __Aması ne Sait Bey?Bu memleket sahipsiz değil. Bu millet bu güne kadar esaret altında yaşamamış. Zamanı geldiğinde onların maskesi düşecek.
         __ Bu milleti bir mason yönetiyor. Kendileri şimdi darbe planları yapıyorlar .Bizler sabırlı olmalıyız.Bizim açığa çıkmamız için bir oyun bu.Biz onların elini biliyoruz ama onlar bizim gücümüzü daha bilmiyorlar.Unutmayın Hatay’ı nasıl aldığımızı.Biz bir ölürüz bin diriliriz.Şunu unutmayın bu dünya bir tiyatro sahnesidir.Oyunu onlar yazdıklarını sanırlar. Başrol biziz derler.İstedikleri ülkeyi ele geçirirler.Unuttukları bir şey var. Patron biziz. Dünyanın tek halifesi biz Türk milleti.Bu milleti arkasına alacak elbet bir lider çıkacak. Bu liderin doğduğu müjdesini kutbu aktab tan aldım.Bizler onu her zaman koruyacağız.O zamanı gelene kadar bilmeyecek dünyayı yönetecek bir lider olduğunu….Zamanı geldiğinde kurt ile kuzunun yan yana dolaştığı bir dünya olacak.her şeyin vakti zamanı var.
         __Şunu unutmayalım. Kominizim rejimini onlar ortay çıkarttılar.Bir yandan desteklediler. Diğer yandan Kominizimi tehlikeli gösterip organize oldular. Avrupayı kendilerine gebe ettiler.
         __Allah kimseye zulmetmez arkadaşlar.İnşallah bu imtihanlardan yüzümüzün akıyla çıkarız.Aklıma gelmişken diyeyim.Moskova’daki ajanımıza suikast düzenlediler.Allah’ın izniyle kurtuldu.Hızır (a.s.) tam zamanın da kurtardı.CFR finansörlük yapmış.Ama sevindirici olan CFR ‘nin Dış İlişkiler Konseyi Başkanı felç geçirmiş. Tam da olayın olduğu saatlerde…
         __ Sam Magingaw .Bu isme dikkatinizi çekerim.Her örgütte kaydı var.Yahudi asıllı bir işadamı.Uluslararası şirketleri var.Yıllık ciroları bazı ülkelerin bütçesinden fazla.Son zamanlarda Martin Daros’ la dirsek temasında.Dikkatli olalım.
         __Yeğeni Harold geçen sene bir büyükelçinin kızına tecavüz etmemişmiydi. Daha önce de birkaç mankene tecavüz girişiminde bulunmuş.
         __Dahası var. Richard daha sapık ondan. Afrika’dan getirilen küçük kızlara da saldırmış . Sonrada da organlarını satmış. Organ mafyasını Richard idare ediyor. Daniel ise vakıflara finans sağlıyor.Almanya’da 45, İngiltere’de 77 adet vakıfa geçen sene yüklü yardımda bulunmuş.Hovard ise silah kaçakçılığını yönetiyor.Harold’un pisliklerini genelde o temizler.
         __Banka operasyonların arkasında ise Frank ve William var. Yakında Frank’ın kızının düğünü olacak.12 Eylülde…
         __Önümüzdeki dönem neler yapacağız. Bu ülke çağı yakalamalı. Bunun için projeler geliştirelim.
         Yeni dönemde atılacak adımlar ve daha mili birliğimiz konusunda önemli kararlar alındı.
                           *****************************
 
         10 EYLÜL 1980 İSTANBUL
 
         Cengiz Bey öğle namazını Sultan Ahmet Camii’nde kılmak üzere evinden çıkmak üzereydi. İçinde garip bir his vardı.İçinden ”hayırdır inşallah” deyip derin düşüncelere daldı.
         Sultan Ahmet’e vardığında ezanın okunmasına 10 dakika vardı.Etrafına baktığında bir sima dikkatini çekmişti.Bir an göz göze geldiler.İkisi beraber camide ilk safta namaz kılmak için yerlerini aldılar.Cengiz Bey farz namazında sağ tarafına selam verdiğinde kendisinin başka bir mekanda namazını eda ettiğini fark etti.Namaz vazifesini tamamladıktan sonra namazdan önce gördüğü kişinin yanına geldiğini fark etti.
         __Cengiz Bey Allah kabul etsin.
         __ Amin. Cümlemizin.
         __Acil durum söz konusu yoksa sizi rahatsız etmezdik. Size her şeyi anlatacağım.Lütfen soru sormadan dinleyiniz.Dünya bazı örgütlerin yaptığı deneyler yüzünden tehlikede efendim.Birileri Mısır’ın gizemlerini araştırırken çok gizli belgelere ulaşmış.Bu belgelerden biri de Toth kitabı diye bilinen bir kitap.Mısır’dan İtalya ‘ya kaçırıldı.Golden Dawn Cemiyeti Mathers El Yazmaları’nı ele geçirmiş.Bu yazmalardan bir şifre Toth Kitabını işaret ediyor.Toth ise Vatikan’da saklanıyor.yerini de sadece papa biliyor.Mathers El Yazmaları’nın eksik 5 sayfası da bir kardinalde.İtalya ‘da bir kilisede çok gizli yazmalar var.Bu yazmalar özellikle Evangelistlerin eline geçmemeli.Sana şu kadarını diyebilirim ki Evangelistler ellerindeki eski eserlerdeki şifreler sayesinde atom bombasını buldular.Eğer bu yazmaları biri bulursa dünya yaşanabilir olmaktan çıkar.İnsanlık nesli yok olabilir.İtalya’da bu yazmaları ele geçirmek için iyi organize olmuşlar.İtalya’nın bu pisliklerden temizlenmesi şart. Seni İtalya’ da Simona Hanım ile Coletta Bey bekliyor.Sen ele geçirdiğin belgeleri Simona’ ya vereceksin.Ametist yüzük takacak.Coletta ise oniks yüzük takacak.Bu şekilde tanıyacaksın onları.Birde pembe kuvars kolye taktıklarını görürsen ülkeyi hemen terk etmen gerektiği mesajı verilmiş olacak.Allah yardımcın olsun.
         __İtalya’ ya bu şekilde mi gideceğim peki?
         __Hayır.Uçakla gideceksin.İkindi namazına kadar biraz dinlen.İkindi de tekrar Sultan Ahmet’ te olacaksın
         __Bu seyahat nasıl oluyor peki.
         __Şeytan bile dünyanın bir ucundan bir ucuna gidiyor da mümin bir kul neden gitmesin.Hem ilerleyen yıllarda her kes ışınlanmayı öğrenecek.Belkıs kıssasını bilirsin.
         Cengiz Bey eline cebinden çıkardığı tesbihi çekmeğe başladı.
                            *******************************

CENGİZ TÜRKOĞLU  TAKMA İSMİNİ KULLANAN YAZARIMIZ BU ESERİNİ TAM3 YILDA YAPTIĞI UZUN SÜREN ÇALIŞMALARI NETİCESİNDE YAZMIŞTIR .ROMANNINI HALA YAZMAYA DEVAM EDİYOR. ESER TAMAMLANINCA TALEP GELMESİ DURUMUNDA YAYIMLAYACAĞINI BELİRTEN GENÇ YAZARIMIZ TÜRK EDEBİYATINA YENİ BİR SOLUK GETİRECEKTİR.
ÖNEMLİ NOT.SEVGİLİ OKUYUCULARIM ESRİMİN DAHA  GERÇEKÇİ OLMASI AÇISINDAN SİZLER GEÇMİŞLE İLGİLİ HER TÜRLÜ DÖKÜMAN .VE BELGEYİ   derin_devlt_79@hotmail.com   adresine yollayabilirsiniz.... bu senenin sonunda eserimi bitirmeyi düşünüyorum saygılarımla  

Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol